20. yüzyıla kadar geçen süreçte bilginin saklanmasında kullanılan en yaygın yöntem, herkes tarafından bilindiği üzere elle tutulan kayıtlardı. Belgeler, hatta haritalar, kitaplar ve elle yazılan notlar, dergiler, arşivlenen bilgi kartları bilindik yöntemlerdi. 20. yüzyılın ilk yarısında matematiksel hesaplar için hesap makinesi kullanılmaya başlandı. Daha sonra teknoloji hızla ilerlemeye başladı ve bilgisayarlar yaygınlaştıkça bilginin saklanması, saklandığı yerden alınması, geçmişin analizini yapmak kolaylaştı. Bilgisayarla birlikte büyük verilerin işlenmesi ve istendiğinde kolayca bu bilgilere erişilmesi işleri hızlandırdı. İstatiksel analizler gelişti. Yönetim bilişim sistemleri tam da bu noktada değer kazandı. Çünkü işletmeler sanayi devriminin getirdiği ivmeyle büyümeye başladı. Bu büyüme elde edilen bilgilerin akışını kontrol etme zorunluluğunu doğurdu. Fakat yığınla bilgiyi yönetmek, bilgileri ve veri akışını kontrol etmek kolay değildi. Bilgisayar ve gelişen teknoloji bu evrede iş süreçlerini yönetmede büyük bir yardımcı oldu. İşlemler, bilgilerin saklanması, tekrarlayan işlerin kolaylıkla kaydedilmesi verimliliği artırdı. İnsan eliyle yapılan kayıtlarda hatalar oluyordu. Yapılan yanlışlar ortadan kalktı. İşletmeler için stratejik kararlar almayı kolaylaştırdı. Risk yönetimi daha kolay hale geldi. İnternetin gelişiyle beraber de bilginin yayılma hızı tahminden de fazla sürat kazandı. Artık dünyanın herhangi bir yerindeki bilgiye erişim saniyeden de daha kısa sürede gerçekleşir oldu. Şu anda da yapay zeka sistemlerinin devreye girmesiyle büyük miktardaki veriler karar mekanizmasında otomatik olarak kullanılıyor. YBS de hızla gelişmeye devam ediyor.